SINAV KAYGISI İLE BAŞA ÇIKMA YÖNTEMLERİ
Mustafa Kemal Üniversitesi Sağlık Uygulamaları ve Araştırma Hastanesi psikolog Sabahattin Yılmaz sosyal sorumluluk projesi kapsamında Yeşilköy Atatürk Ortaokulu öğrencilerine “Sınav kaygısı ile başa çıkma yöntemleri” adlı seminer gerçekleştirildi.
Hatay’da ilk defa Yeşilköy Atatürk Ortaokulunda gerçekleşen seminer ile ilgili bilgi veren okul müdürü Erdem Yaşar : “ Sınava girecek öğrencilerin sınav kaygısını azaltmaya yönelik çalışmalara gerek duyarak bu proje ile öğrencilerimiz sınava daha iyi hazırlanmaları hedeflenmektedir. Başka sınavlara da girecek olan öğrencilerimiz hayatları boyunca bu projeden faydalanacağını düşünüyorum. Bu çalışmanın okulumuzda yapılmasında memnuniyet duydum. MKÜ Araştırma Hastanesi baş müdürü Hüseyin Karakulak, müdür Medine Daraoğluna ve sosyal sorumluluk ekibine emeği geçenlere teşekkür ediyorum.”dedi.
Mustafa Kemal Üniversitesi Sağlık Uygulamaları ve Araştırma Hastanesi psikolog Sabahattin Yılmaz seminerde şunları söyledi: “ Yazılı sınavların tekrar başladığı bu dönem öğrencilerin not kaygılarının da arttığı bir zaman dilimidir. Son sınavlar ile karne notlarını düzeltmeyi düşünen öğrenci sayısı epey fazladır. Bunun üzerine planlı çalışma yapılmaması ve çalışmanın son günlere bırakılması sınav kaygısına neden olur. Öncelikle kaygı kelimesine bakacak olursak korku ve endişe duyulması durumu olarak anlatabiliriz. Konunun temelinde korku varsa bunu kaynağından çürütmek en sağlıklı yöntemdir. Kimi zaman öğrenci istediği puanı alamamaktan kimi zaman toplum içinde ne konuma düşeceğinden endişelenip notları için kaygılanır. Yani “notları yüzünden başına gelecekler” için kaygılanır. Ebeveynlerin tepkisi, arkadaşlarıyla arasındaki fark, çalışmalarının karşılığını alamama, notları iyi olmadığı için mahrum kalacağı ödüller gibi bir çok madde sayabiliriz. Bunlardan mahrum kalmak istememesi kaygı seviyesini artırır. Ortaokul ve alt sınıfların kendi kaygılarını yönetmesi beklenemez. Bu süreçte bu duyguların farkında olan ebeveynler ve eğitimciler asıl süreci yöneteceklerdir. 90 almasına rağmen ağlayan öğrenci arkadaşınız muhakkak vardır.Bu davranış biçimi için aşırı kaygı düzeyinde diyebiliriz.. Bu davranışın arkasında, takdir edilme isteği veya ondan bekleneneni yerine getirme gibi kaygılar vuku bulduğundan bu olay meydana gelir. Bu nedenle öğrenciye okulda / kursta temas eden yetişkine bir takım görevler düşmektedir. En azından küçük yaş grubu öğrenciler için bu şekilde davranmak gerekmektedir.”